DAYANIŞMA TOPLANTISINDA SİLİFKE BASINININ SORUNLARI MASAYA YATIRILDI
“Silifke gibi küçük bir yerde bir avuç basın mensubuyuz” diyen Okur, Silifkeli Gazetecilerin sorunlarını ve sıkıntılarını masaya yatıracağız. Konu üzerinde nasıl bir yol haritası izleyeceğiz. Bunu birlikte çözüme kavuşturacağız. İlçemizde bu yıl 45.’si düzenlenen Silifke festivalinin programından bile haberimiz yok, bizlere davetiye bile gönderilmemiştir, “Silifke Belediyesi gazetecilere üvey evlat muamelesi mi yapıyor?” diye konuştu.
SİLİFKE GİBİ KÜÇÜK BİR YERDE BİR AVUÇ BASIN MENSUBUYUZ
Toplantıda konuşan Mersin Gazeteciler Cemiyeti Silifke Temsilcisi Mehmet Okur, “Değerli basın mensubu arkadaşlarım ve meslektaşlarım, bu dostluk kardeşlik ve muhabbet toplantısına hepiniz hoş geldiniz. Silifke gibi küçük bir yerde bir avuç basın mensubuyuz. Her zaman birlik ve beraberlik içerisinde olmamız birbirimize destek vermemiz aleyhimize veya birbirimizin arkasından aleyhte olabilecek şeylere prim vermememiz gerektiğini düşünüyorum. Her zaman kardeşlik ve mesleki dostluk anlamında birlik beraberliğimizi sürdürmemiz hepimizin menfaati icabı olacaktır. Gazetecilik zor bir meslek ve biz gazeteciler kendi sorunlarımızı birbirimizle paylaşıp beraber bir gün geçirmek, sohbet etmek istedik” dedi.
YEREL BASININ SUSMASINI, DEĞER VERİLMEMESİNİ KENDİ DİLİNİ KESEN VEYA AĞZINI DİKEN BİR İNSANA BENZETEBİLİRİZ
“Yerel gazetelerimiz şehrin nabzıdır ve olmazsa olmazıdır” diyen Mehmet Okur, “Yerel gazeteler şehrimizin nabzını tutarken çeşitli kamu kurumları, halk ve özel sektör arasında köprü vazifesi kurmakta ve şehrin kalkınmasına katkıda bulunmaktadırlar. Hal böyle iken yerel gazetelerin ve temsilcilerinin ve imtiyaz sahiplerinin Silifke’de hak ettiği değeri tam olarak görmediğini düşünüyorum. Türkiye’nin bir çok İl ve İlçesinde yerel basın el üstünde tutulurken ve hatta yerel yönetimler tarafından en saygın bir şekilde ağırlanırken bizim yerel basınımıza her yapılanın bir lütufmuş gibi davranılmasını doğru bulmuyoruz. Yerel basın halkın ve şehrin dilidir. Yerel basının susmasını, değer verilmemesini kendi dilini kesen veya ağzını diken bir insana benzetebiliriz. Mesela, Trafikte basın araçlarına centilmenlik çerçevesinde kolaylık sağlanması kanunumuzda dahi yeri olan bir durum iken bu konuda tüm memur arkadaşların hassasiyet gösterdiği söylenemez. Unutmamak gerekiyor ki Basın da kamusal bir görev yapmaktadır. Diğer yandan kamusal törenlerde, toplantılarda yerel basına değer verilme anlamında üvey evlat muamelesi yapılmaktadır. Ama iş kamusal törenlerin halka ve devlete duyurulması konusuna gelince en yüksek beklentiler önce çıkmaktadır. Bu konuda adaletin terazisi doğru çalışmalıdır” şeklinde konuştu
SİLİFKE BELEDİYESİ GAZETECİLERE ÜVEY EVLAT MUAMELESİ Mİ YAPIYOR?
Mehmet Okur, “Silifke’de Kültür Haftası başladı. Ancak İlçemizde ki gazetecileri Kültür Haftası programına ne davet eden oldu, ne de program veren oldu. Geçmiş yıllarda Kültür Haftası programlarında da değer verilmeyen gazetecilere bu yılda değer verilmedi. Kültür Haftasını tüm Türkiye’ye ve okuyucularına duyuracak olan gazetecilere değer verilmemesini kınıyoruz. Bu yılda yine kendimiz çalıp kendimiz söyleyeceğiz. Silifke Belediye Başkanımız Mustafa Turgut’u bu hususta göreve davet ediyoruz. Tek amaçları Kültür Haftasını ve Silifke’nin tanıtımını tüm Türkiye’ye ve okuyucularına duyurmaya çalışan gazeteceler unutulamaz. Silifke Belediyesinin çalışmalarını her zaman gazetelerinde yer veren gazeteciler Silifke Belediye Başkanı Mustafa Turgut’a soruyor “Gazetecileri Kültür Haftasına davet etmeyişinizin altında hangi gerçek yatıyor? Gazeteciler arasında çifte standart mı uygulanıyor?” diye konuştu.
Bir araya gelen gazeteciler, çalışma koşullarını ve yaşadıkları sorunları değerlendirdi. Sahada karşılaştıkları sıkıntılarla ilgili bir değerlendirme yapan gazeteciler, dayanışmanın önemine değindiler.