Mersin’de Son ’Demokrasi Nöbeti’nde Birlik Ve Beraberlik Rüzgarı Esti.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından siyasetteki sıcak hava, Mersin’deki son demokrasi nöbetine de yansıdı. Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan’ın yanı sıra Ak Parti ve MHP milletvekilleri ile belediye başkanları, siyasi parti başkanları, STK’lar ve Vatandaşlar tek yürek olarak ’demokrasiye’ sahip çıktı.
Mersin Cumhuriyet Meydanı’nda yapılan son demokrasi nöbetine Bakan Elvan’ın yanı sıra Mersin Valisi Özdemir Çakacak, Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Kadir Yıldız, AK Parti ve MHP milletvekilleri, ilçe belediye başkanları, STK temsilcileri ile vatandaşlar katıldı. Burada halka seslenen Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Türkiye’nin 15 Temmuz gecesinde FETÖ terör örgütü tarafından karıştırılmak, bölünmek ve parçalanmak istendiğini söyledi. Bu yapılmak istenenin darbe girişiminin yanı sıra aslında bu milletin evlatlarını saf saf ayırmak, birbirine kırdırmak, Türkiye’yi bölüp, parçalamak olduğunu kaydeden Kocamaz, "Ama Allah hepinizden razı olsun. Ordunun içerindeki bu bir grubun dışında vatanını, milletini seven, bayrağına sahip çıkan, gerek ordudaki subaylarımız gerekse polislerimiz bu yanlış anlayışa ‘dur’ dedi. Ayağa kalktı, sizler de onlara çok büyük destek verdiniz. Sokakları, yolları, meydanları doldurdunuz. Tanklara, toplara ‘dur’ dediniz, şehit, gazi oldunuz ama bu millet, bu vatan ilanihaye kadar var olacak dediniz. İşin en kötü tarafı da bu ülkeyi bölmek, parçalamak isteyen hainler, milletin arasına saf inançlı insanlarımızın arasına Allah, Kitap, peygamber diyerek girdiler ve o emellerini, Türkiye’yi bir yerlere peşkeş çekmek için kullandılar. Ama herkesin bir hesabı vardı, cenabı Allah’ın hesabı hiç şaşmazdı ve şaşmadı. Onlar şuanda bir yere gittiler ama millet halen meydanlarda dimdik ayakta Allah’ın izniyle" dedi.
Bu karmaşık ortamda zaman zaman çok dikkatli olunması gerektiğinin de altını çizen Kocamaz, "Bazen yanlış anlamalarda tenzilatlar da olabilir ama biz devletimizin polisine, adliyesine güveniyoruz. Polis ve adliyedeki yanlış adamların temizlendiğini de biliyoruz. Ve diyoruz ki kurunun arasında yaş yanmasın. Daha güzel günlerde, daha coşkulu günlerde bir ve beraber olmak istiyoruz. Sonuna kadar demokrasi, sonsuza kadar cumhuriyet, ne mutlu Türküm diyene" şeklinde konuştu.
Mersin Valisi Özdemir Çakacak ise 15 Temmuz’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla vatandaşların meydanlara çıktığını vurgulayarak, "Vatanı için, bayrağı için, demokrasi için, milli irade için meydanlara indik. Hepiniz dik durdunuz. O günlerden beri bu meydanlarda olan aziz hemşehrilerimizin başı daima dik olsun. Sizin başınız dik oldukça, bu milletin başını hiç kimse eğemeyecektir. Allah hepinizden razı olsun, sizler var oldukça bu topraklarda ne FETÖ, ne PKK ne de DEAŞ hiçbir terör örgütü barınamayacaktır" ifadelerini kullandı.
"Milletimiz bir bütün olarak ’Türkiye’ dedi"
Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan da bugünün tarihi bir gün olduğunu belirtti. 15 Temmuz’da tüm siyasi partilerinin, sivil toplum kuruluşlarının, yazılı ve görsel basının ve vatandaşların dik bir duruş sergilediğinin altını çizen Elvan, "Eli nasırlı ninelerimiz, dedelerimiz demokrasi direnişi sergiledi. Çocuklarımız, gençlerimiz, kadınlarımız, yaşlılarımız, engellilerimiz bir bütün olarak Türkiye dediniz. Bir bütün olarak demokrasi, vatan, millet, ay yıldızlı bayrak dediniz. Allah hepinizden razı olsun. 15 Temmuz akşamı haşhaşi başının Pensilvanya’daki terörist başının talimatı ve onun örgütüne mensup o hainlerce darbe girişiminde bulunuldu. Türkiye’mizi yok etmeye çalıştılar. Demokrasimizi ortadan kaldırmaya çalıştılar. Milli birliğimizi, beraberliğimizi yok etme çalıştılar. Ama sizler vatanınıza, milletinize, devletinize, ay yıldızlı bayrağımıza, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a sahip çıktınız" diye konuştu.
"Türk milleti hiçbir zaman esaret altında yaşamamıştır"
Türk milletinin hiçbir zaman esaret altında yaşamadığını vurgulayan Elvan, "16 büyük devlet kurduk. Şimdi de Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti devletimiz ile onur ve gurur duyuyoruz.
Sizler şunu söylediniz. İstiklalden başka yol yok dediniz. ‘Biz hiçbir zaman esaret altında yaşayamayız, bizim atalarımız hiçbir zaman esaret altında yaşamamıştır’ dediniz. Ve Allah’a çok şükür ki FETÖ’cülerin saldırıları karşısında dimdik durdunuz. Sizler Kurtuluş Savaşı’ndaki o ruhu, 15 Temmuz akşamından itibaren tüm Türkiye’ye yaşattınız. Kurtuluş Savaşı’ndaki dönemi hatırlayınız. Milletin yeterli silahı yoktu. Ülkemiz işgal edilmişti, yaşlısı genci, kadını erkeği küreği ile vatanı müdafaa için yola çıktılar. Ülkenin dört bir yanında işgalcileri denize dökmek için mücadele Etiler. İşte sizler 15 Temmuz akşamından itibaren o ruhu yaşattınız. Bu bir ikinci istiklal ruhudur. Sizdeki bu azim, kararlılık olduğu sürece karşınıza kim gelirse gelsin, ister FETÖ’cüler, ister onların dış mihrakları, isterse de dış destekçileri gelsin ülkemizi bölemediler, bölemeyecekler" ifadelerini kullandı.
"FETÖ’cü terör örgütü bizi birbirimizden ayıramaz"
Bugün tarihi bir gün yaşandığını kaydeden Elvan, "Ne gurur verici bir şey. Sizlerle ne kadar gurur duysak azdır. Evet millet olarak bir bütünüz artık. Bizi birbirimizden kimse ayıramaz. Alevi, Sünni, Şii veya bir başka düşünceye sahip diye hiçbir mihrak hele hele o FETÖ’cu terör örgütü bizi birbirimizden ayıramaz. Biz biriz, beraberiz, biz birlikte büyük Türkiye’yiyiz. Bugün Cumhuriyet tarihinde bir ilki yaşıyoruz. Siyasi farklılıkları zenginliğe dönüştüğü bir günü yaşıyoruz. Milletimizin bu darbecilere, FETÖ terör örgütüne, onun üst aklına ve onu destekleyen dış mihraklara meydan okuyan bir millet olarak bugün tüm Türkiye’de 81 ilde bir olarak, beraber olarak tüm dünyaya sesleniyoruz. Bu meydanda İstiklal Mücadelesi’nde, Çanakkale’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da, Malazgirt’te, 15 temmuz şehitlerinin ruhu var. Devlet millet olarak kaynaştık ve bu kaynaşmamız bugün doruk noktasına ulaştı. Devlet, millet olarak el ele beraber, bu vatan, millet, ülke, bayrak için her şeyimizi feda edebileceğimizi gösterdik" dedi.
"Ülkemizi uçurumun eşiğinden hep birlikte sizlerin büyük desteğiyle kurtardık"
TSK içinde onurlu, devletini, vatanını, bayrağını seven Türk subaylarının da 15 Temmuz’da dik durduğunun belirten Elvan, "Ülkemizi uçurumun eşiğinden hep birlikte sizlerin büyük desteğiyle kurtardık. Yoksa bugün belki bizler olmayacaktık. Belki Türkiye’miz çok karanlık bir sürece girmiş olacaktı. Aslında bu darbecilerin yapmış olduğu darbe girişimi değil aynı zamanda bir işgal hareketidir. Ülkemizi işgal etme girişiminin bir başlangıcıydı ama Allah’a çok şükür milletimizin dik duruşu ile bunu başaramadılar. Bu FETÖ denen örgüt TSK içine sızmış olan bu darbeci zihniyet, bu kanser hücresi olan, ur gibi sinsice yerleşmiş olan bu hainler, çete mensupları, satılmış güruhlar komutanlarından, başbakanlarından, Cumhurbaşkanlarından emir almadılar, o Pensilvanya’daki terörist başından emir aldılar. Bunlar ne Allah’a, ne peygambere iman etmeyip, neye iman ettiler? O Pensilvanya’daki şeytanın sözlerine iman ettiler. Sözde bizleri aldatmaya çalıştılar ama 15 Temmuz akşamı kimin ak kimin kara olduğu ortaya çıktı. Darbeciler duvara çarptılar. Milletimiz, sizler gereken cevabı verdiniz" şeklinde konuştu.
"Şehitlerimizin elinde ne silah, ne top, ne tüfek vardı"
15 Temmuz da demokrasi için 239 kişinin şehit olduğunun altını çizen Elvan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu şehitlerimizin elinde ne silah, ne top, ne tüfek vardı. Ellerinde kazma da, kürekte yoktu. Ama ellerinde iman gücü, Türkiye sevgisi, vatan sevgisi bayrak aşkı vardı. Bu kardeşlerimiz göğüslerini tanklara, toplara, silahlara siper ettiler. Yeter ki bu millet bu ülke kurtulsun dediler. Biz demokrasi dışında başka hiçbir şeyi kabul etmeyiz dediler ve şehit oldular. Şehitler ölmez, vatan bölünmez. Sizler gerçekten destan yazdınız. Destanı Türk milleti yazdı. Ve o şehitlerimiz gül bahçesine girercesine kara toprağa gömüldüler. Ama onlar yaşıyorlar. Yaşamaya devam ediyorlar. O şahitlerimizi asla unutmayacağız. O şahitlerimiz ile birlikte yaşayacağız. Şuanda darbeciler hapisteler ve bu darbecilere en büyük ceza ne ise verilecekti, hiç tereddüdünüz olmasın. Darbecileri kamu kurum ve kuruluşlarından tasfiye etmek üzere OHAL ilan ettik. OHAL’i sizin için ilan etmedik. Geçmişte millet için OHAL ilan edilirdi. Temel hak ve hürriyetlerin kısıtlanması için ilan edilirdi. Ama bu OHAL o darbecileri, FETÖ’cu satılmış güruhların kökünün kazınması için ilan edildi. Çok sayıda memurun, Türk subayı diyemeyeceğimiz hainlerin görevine son verildi ve bunlar cezaevlerine konuldu. Bunlar en ağır şekilde cezalandırılacaktır. Hukuk çerçevesinde gereken en ağır ceza bunlara verilecektir. Siz bu hainlere verilmesi gereken en ağır cezanın verilmesini istiyorsunuz. Biz de bu konuda gereken çabayı göstereceğiz. Bunlara en ağır ceza ne ise bunlara vereceğiz. Hiç kaygınız olmasın."
"FÖTÜ’cü terörist başı yalvarıyor ama korkunun ecele faydası yoktur"
Milletin dik duruşunu dünyaya gösterdiğini kaydeden Elvan, "Demokrasi ve Cumhuriyet aşığı olduğumuzu gösterdik. Pensilvanya’da ki terörist başı, haşhaşi başı Türk milletine, Cumhurbaşkanımıza, devletimize, hakaret etti. Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırın dedi. Beni Türkiye’ye teslim etmeyin diye yalvardı o köpek. Utanmadan sıkılmadan itiraf etti, Türkiye dışında herkese çalışmış, hizmet etmiş. Ama yıllarca milletimiz içinde sevgi, hoşgörü dediler. Halbuki o sevgi, hoşgörü dedikleri şey vatana, demokrasiye, cumhuriyete, ay yıldızlı bayrağımıza ihanetmiş. Ama FETÖ’cu terörist başı yalvarıyor ama korkunun ecele faydası yoktur. Biz onu istiyoruz. Buradaki FETÖ’culara en ağır cezayı verelim mi? En ağır cezayı vereceğiz. Ama o terörist başı, o haşhaşi başı da şunu bilmelidir ki, eninde sonunda ona da hesap soracağız" diye konuştu.
"Ordumuz içindeki o hainler temizlendi"
Türkiye’nin millet olarak bir ordu olduğunu belirten Elvan, "Baş komutanımıza sahip çıktınız, sahip çıkmaya devam edecek misiniz? Allah hepinizden razı olsun. Bizim ordumuz son derece şerefli, onurlu bir ordudur. Ordumuza kara leke sürmeye çalışanlar var. Sakın onlara itibar etmeyin. Ordumuz içerisindeki o hainler temizlendi. Temizleniyor ama ordumuzla, emniyetimizle, polisimizle, askerimizle, hükümetimizle, devletimizle, cumhurbaşkanımızla, milletimizle biz el ele, omuz omuzayız" dedi.
Öte yandan bayrak sallama yüzünden bir grup kadın arasında kavga çıktı. Kadınlar arasında kısa süreli kavga yaşanırken, araya giren polislerin ardından kavga sona erdi.