Bayramı Bayram gibi Yaşayalım mı?

Bir aylık sabrın sonunda bize ihsan edilen Bayramı bayram gibi kutlamak adına tüm okurlarım başta olmak üzere, 
İslam Aleminin Ramazan Bayramını kutluyorum.
Büyüklerimin ellerinden, küçüklerimin gözlerinden öpebilecek kadar sağlıklı olmanın verdiği şükürle bayramlarınızı kutluyorum.

Bu yazımda Çocukluğuma gitmek istiyorum.
Bazen oturup uzun uzun Bayramları düşündüğümde çocukluğumda ki bayramların ne kadar farklı olduğunu, o zaman ki Bayram heyecanımdan şimdi eser bile kalmadığını görüyorum. Çocuklarımızın da bu heyecandan payını almadığını görmekte ayrıca üzüyor insanı.

 Acaba diyorum …O Bayramlar mı eskide kaldı, yoksa biz mi eskidik?

 Yüreğimizde o çocukluk döneminin Bayram heyecanını görememek, nerede eksiğim diye düşündürüyor beni.

Neydi o çocukluk dönemimizin bayramları öyle demeden edemiyorum.. Bayram geldimi sevinçten ve heyecandan yerimizde duramazdık.

Mesela biz anneden 5 babadan 12 kardeşiz. Yani 12 kardeşiz. Babam köyde ekmeğini taştan çıkartan dediğimiz bir adamdı.. Sıradan bir aile gibi. Öyle varlıklı değildik. Babam çocuklarına her zaman bayramlık almak için günler öncesinden düşünmeye başlardı… Evde 4 tane kız hepside boy boy birde erkek çocuğu, birine alsa diğeri küsecek, bazen de bir bayram birimize, diğer bayram birimize alabilirdi bayramlığımızı. Boş verin bayramı beklemeyi, ikinci bayram sıramızı beklemeyi bile öğrenmiştik. ..

Çocukluğumun son bayramını hatırlıyorum… 16 yaşındaydım...

Babam evimizin önünden geçen tuhafiyeci Cemil amcayı durdurdu ve ‘ kızlarıma birer bayramlık ver beğendiklerinden’ dedi.

Çok iyi hatırlıyorum o zaman moda olan oduncu gömleğini çok beğendim, rengi yeşil beyazdı. Onu ben aldım ama kız kardeşimde çok beğenmişti ve istedi benden vermedim ve biz şöyle bayram öncesi iyi bir kavga ettik. Öyle böyle değil saç baş kavga yani…J): Tabiki bayram günü barıştık.. ama ben o gömleği yine giyemedimL(:…J

 Sonra öğrendim ki babam 4 kızına aldığı bu bayramlıkları borcu almış, bir yıl boyunca da peyder pey ödeyeceğini söylemiş… Gergi kurbanda da böyle yapardı evlatları elin eline bakmasın diye kurbanlığı alır bir yıl içinde öderdi…. Fakir ama ne güzeldi o günler..

 Bir geçmişe bir şuana bakıyorum. Bir kendi çocukluk günlerime birde kızımın çocukluğuna ve çevremdeki çocuklara.

Hiç bir şeyden mutlu olmayan, mutlulukları çok kısa süren, bayramlık alma imkanını düşünmek bir yana almak zorundalar düşüncesinde yetişen çocuklar, küçük şeylerden mutlu olmayı bilmeyen, 10 yaşındaki bir çocuğun boş verin bir ayakkabı, bir gömlek yada pembe dantelli bir elbiseye sevinmesini ,ellerine verilen 3-5 binlik cep telefonları bile onları mutlu etmez olmuş.. Bu durum ne kadar üzücü..:L ..tamam biz beklemiyoruz, yeni ayakkabıları yada elbiseleri ile sabaha kadar heyecanla beklesin ama sevgiyi, saygıyı, heyecanı yaşasın istiyoruz…

Mesela bayram geldi akraba ziyareti yapalım, dedeme, nineme, teyzeme ,halama, dayıma gidelim heyecanı yaşasınlar.. ama maalesef.. Bayram heyecanı değil, tatil heyecanı yaşatıyoruz çocuklarımıza. Bayram denilince akla tatil gelir oldu. Çocuklarımız tatile gidecekleri yeri seçiyor tatil heyecanı yaşıyor. Büyüklerinin yanında geçirdikleri yada geçirecekleri zamanın dakikalarını sayıyor::::::=L((L

Buna çözüm bulunur mu bilinmez ama bayramların Türk milleti için önemini çocuklarımıza vermemiz ve yaşatmamız gereklidir. (Bayram coşkusunu ve bayramları yaşatan ve yaşayanlar hariç)..

Keşke kapımız çalınsa ve ellerinde poşetlerle çocukların şeker beklentisi olan gözlerindeki sevinci hissetsek.. Ama şuana kadar kapımızı elleri poşetli çocuklar çalmadı. Çalacağını sanmam.. (eski kafalımıyım acabaJJ:))

Küçük bir anımı ve özlem duyduğum duyguları sizinle paylaştım. Şimdi büyüklerin ellerini öpmeye ve akraba ziyaretlerine geldi sıra..:)

Bayram tüm İslam alemine mübarek olsun. Rabbim bayram vesile ile bu mübarek günün ardından dünyaya, ülkemize barış, insanın diğer insanın canına kıymadığı, kardeşlik duygularının pekiştiği ve yaşatıldığı, huzurlu ve sağlıklı nice güzel günleri getirmesini diliyorum. Küslerin barıştığı, içinde kin, fesat bulunan insanların bu duygularından arındığı, rızkı veren yaradandır düşüncesi ile başkalarının ekmeği ile oynamanın kendilerinden başka kimseye zarar vermeyeceği bilincini anlamasının, rızkı kulun değil , yaradanın pay ettiği unutulmadan, gelecek güzel günlerimizde kardeşlik ve dostluk duygularımızın artarak devam edeceği bir hayatı sürdürmek dileğiyle..

Bayramlar güzeldir.
Haydi elleri öpelim.
Haydi birbirimize sarılalım.
Haydi kibri bir yana bırakalım.
Haydi bir deneyin çok şey kazanacağız emin olun..
Bu vesile ile Bayramınızı en içten dileklerimle kutlarım. Güzel bakın, gözel görün, iyi Bayramlar.